İLAHİ AŞK

19 Kasım 2007 Pazartesi

AŞKA DAİR


AŞKA DAİR

Aşk üzerine neler söylenmemiş ki, inanıyorum ki hepimiz AŞK'ı arıyoruz.
Vuslat sona erdiğinde ve aşık maşukuna kavuştuğunda işte o zaman görecektir aradığını seven.
O zaman seyir bitecektir seyri suluk yolunda.
Yoksa yeni bir aşka mı düçar olacaktır seven sevdiğinde.
Yoksa seven de sevilen de BİR ise AŞK kalacak mıdır ortada.
Aşka aşık olmak bu mu acep, yeni kavuşmalar ayrılıklara mı gebe..
İşte bunu zamAN gösterecek.
Kimbilir belki de gösteriyor da..

A Ş K

Buz idim çözüldüm
Söz idim, öze geldim
Köz olup, AŞKA geldim...


Yalkın Tuncay

16 Kasım 2007 Cuma

BÜLBÜL

Ey güzel aşık, aşkınla beni eyledin feryad-ü figan bir bülbül,
Kapına yüz sürmüş, aşkının susuzluğunda kurumuş bir gül
Gece karanlığının gündüzü kucakladığı gibi sar da güldür
Tomurcuklanan ruhumun ıtır kokusunu teninde sakla da dür..

Gönlüm aşkında kaybetti varlığını an be an sende varolmakta
Gözüm kapandı, kulaklarım duymaz oldu senle görüp duymakta
Gururum kalmadı aşk ateşi dağladı onu, yakıp kül olmakta
Sensizlik yokluğum imiş bunu anladı, ağladı gönül hiç olmakta.

Bülbül yanık yanık ağlamakta, sevgili öldür beni
İçin için yanmakta, al götür geri getirme beni
Yaralarım sızlamakta tuzum ol da dindir beni
Gerisi önemli değil, sende yeniden buldur beni.

Yalkın Tuncay

MEVLANA GİBİ

Dönsem merkezi hiçliğimin çevresinde gezegenler gibi
Mumun ışığının duvarda yansıyan titreyişi gibi
Titresem ve üşüsem, sonra da erisem bir mum gibi..
Geçsem halden hale, yansam tükensem virane gibi

Savrulsa küllerim gökten yağmur gibi,
Kaybedip kaybedip bulsam seni
Döne döne bulsam bendeki beni
Gökkubbe yarılsa fırlatsa içindekileri

Kalbime saplansa her birinin dikeni
Gülleri koklamak varsa sonunda
Her bir diken olur bana benden beri
Kalmaz dermanım atamam bir adım bile ileri..
Döne döne yiterim Mevlana gibi..

Yalkın Tuncay

MUMUN FİTİLİ

Sevgi her zaman ilk aklıma gelen konulardan biri. Neler neler söylenmemiş sevgi için. Herkes kendi kapasitesi ölçüsünde bir iki söz söylemiş sevgiye dair.

Ben mi? Elbette çok söyleyeceklerim. Lakin bugünkü etkileşimlerim dahilinde birşeyler söylemek gerek.

Sevgi beklenmez. Verilir. Çünkü hiç kimse sevgiyi alarak sonsuza dek beslenmemiştir. Karşılıksız verenler tadına varmışlar ve mutlu olmuşlar. Sonsuza dek lezzetini almışlardır.

Zaten en mutsuz ve huzursuz insanların da ince ruhlu ve sevgi beklentisi içindeki insanlar olduğunu görmekteyiz. Bu kimseler sevgiyi vermekten de kaçınmazlar ama, kendilerine akan sevgi kesilince de perişan olurlar, dünyaları yıkılır. Bence bu hassaslık değil, bir zayıflık olarak kabul edilmelidir. Çünkü karşılıksız ve beklentisiz verilendir asıl sevgi, diğeri beklenti içindeki sevgi ise SEVGİ değildir. Bu olsa olsa bağımlılıktır ki bu her türlü kötü alışkanlıktan daha vahim sonuçlar doğurabilir.

Beklentisizdir sevgi, hiç bir hesap ve kitaba dayanmaz. Karşınızdakini kendinize bağlamak için oynanan roller ve oyunlar yoktur. Sadece ve sadece sevdiğiniz için verirsiniz sevginizi, karşınızdakinden yara almak pahasına. Sevenin sevgisi başka bir duyguya kıskançlık ve kine dönüşmez. Sadece itaat ve ondan gelen herşeye sabır ve tevekkül vardır sevgide. İşte mutlak sevgi budur.

Evet, mumun fitili olmak gerek. Ne mumun dumanından rahatsız olmak, ne de ateşinden yanmanın acısı vardır sevende...

Sevil de sevme, ağlama ağlat diyen şarkılar duyulmamalı,
Seven sevdiğinde yokolmalı görüşü hakim olmalı,
İşte o zaman moda aşklara değil, kalıcı sevgiyi tadar,
Şarkılarda değil taa yüreğimizin en uç noktalarında hissederiz ONU...

Gören gözün
İşiten kulağın
Yürüyen ayağın
Olmak istiyorum,

Konuşan dilin
Çarpan kalbin
Akan gözyaşın
Olmak istiyorum

Ben, SEN olmak istiyorum...

Yalkın Tuncay

SEVGİ DİLİ

Sevginin diliyle mi konuşuyorsunuz? Hareketlerinizle başkalarının işlerini kolaylaştırıyormusunuz yoksa zora mı sokuyorsunuz? Sevgi dili aktivasyon demektir, hareket demektir. Bu dili iyi kullananlar sıkıntıda olanların sıkıntılarını dindirirler, zorda olanları rahatlatırlar, onlara sabrı tavsiye ederler.

Sevgi dilinin sözcükleri davranışlarınızdadır. Dilinizin söylediği güzel şeyleri hareketlerle de süslemektir. Fedakar olmayı bilmek, önce ben dememektir. Hatta diyebilirsen önce sen diyebilmektir. En önemlisi sen, ben kavramlarından kurtulup biz diyebilmektir sevgi dili.
Siz sevgi dilini kullanan birini görünce hemen tanırsınız. Çıkarları zarar gördüğünde hemen arslan kesilmez, başkasının kötü durumunda kuzu gibi davranmaz.

Sevgi dili gönüllere hitap eder. Bu dili herkes anlamaz. Sevgi dilinin sözlerini, o dile yatkın olanların kalpleri çözer ve beyne değil, kalbe indirirler anlamları.

Seven sevdiğiyle beraberse onu iyi anlamaya çalışmalı.. Aynı dili konuşan, aynı gözlerle de bakmayı bilir. O halde sevelim, sevilelim, güzeli görüp, güzelle hasbihal edelim gönülden gönüle sevgi diliyle..

Dili çözülen sevgi geldi aşka
Bir tek oldu gördüğü başka başka
Dayanıp gönlü bir Hakka
Seyreyledi kendini bir başka…

Yalkın Tuncay

YÜRÜYEN AYAK GÖREN GÖZ

Gözlerde saklı herşey
Bakıp da görebilene
İçinde saklı sözler
Anlayıp da idrak edene
O
Hatta..
Sözler var söylenmeden bilinen
Gözler var dile gelip konuşan
Her şeyden öte…
Allah var
Bir benden öte.
O
Yürüyene ayak,
Görebilene göz
Duyabilene de kulak olan
Bir ve Tek O var.

Yalkın Tuncay